Evrenin Zerafeti (Menemen Teorisi)

Merhaba Sevgili Dostlarım;

  Bu gece yine size harika bir boş düşünce paylaşımında bulunacağım. Aslında buna ileride belki Boş Teoriler diye alt başlık açabilirim. Peki teorim başlıktan da anlaşılacağı gibi Evrenle ilgili. Peki her teorinin bir adı var benim teorimin de adı yüksek müsadeniz ile "Menemen Teorisi" koymak istiyorum tamda bloğumuza yakışır bir ad oldu sanırsam. Peki ünlü Menemen Teorimiz nedir? Senelerdir belgesellerde evrenin, galaksinin yada uzayın sonu varmı diye sayın "isveçli bilim adamları" hariç herkez bunu tartışıyor ve kendi teorilerini anlatıyor. Peki bizim teorimiz neden olmasın dedim ve size bir kaç kuple anlatmak beni fazlası ile keyiflendirecektir. 

  Öncelikle kendi bakış açıma ve düşünce yapıma göre bir bütünü anlamak için onun parçalarında başlamak gerekir. Bende bu yüzden Atomun resmine bakayım dedim. Ortada bir bütün ve etrafında fır dönen birşey vardı. Bir anda içimden bir ses dediki bunu parçalayamıyacağıma göre bu bilgi yeterlidir.

Atomun Yapısı

 Biraz daha büyük düşünmek istedim. Açtım bir molekül çizimi yaktım sıg.ramı ve çıkan dumanların arasından perde misali ekrana bakmaya devam ettim. Karşımda gene merkezde birşey etrafında 2 şey vardı. Ne kadarda anımsatıyordu atomu ! Sonra aklıma bir kaç düşünce geldi sistemlerde, işlemlerde mutlaka bir tekrarlama olur hatta bozuk saat meselesi bile vardı.

Su Molekülü

  Taki sıg.ramın sonlarına yaklaşırken konu gitgide dikkatimi çekmeye başlamıştı. Devam etme isteğimi engelliyemiyordum. İşi dahada ilerletmeye karar verdim ve insanları düşünemeye başladım.

Perdeyi aralayarak camdan dışarı araştırmacı gözlerle izlemeye başladım. 2 insancık hararetli bir tartışma içinde etrafında 8 belkide 10 kişi bir halka oluşturmuş meraklı gözlerle onları izliyorlardı. Bir süre bende izledikten sonra bir anda fark ettim ki sanki 1 atom yada nasıl desem bir moleküle benziyorlar idi.

  Peki bu kadar benzerlik tesadüf müydü ? İnanmak biraz zor geliyordu bana tekrar konuya odaklanarak hemen sadık yaverim, sevgili emektarım bilgisayarımın başına oturup bir sayfa açtım. Aklımda veriler uçuşuyordu. Taa lise zamanlarımda ki fen derslerime kadar ulaştım paslanmış beyin kıvrımlarımda. Yaşadığımız yeryüzü Dünya bir uydusu vardı Ay... Evet Ay da nazlı dünyamızın etrafın deli bir aşık misali pervaneydi.

Dünya ve Ay

  Peki ya güneş sistemi dedim içimden haykırarak. Güneşte tıpkı dünya ve ay gibi değil miydi. Merkezde güneş vardı etrafında gezegenler usulca dönüyorlardı.

Güneş Sistemi

   Evet her şey istediğim gibi gidiyordu bu kadar benzerliğe tesadüf demek için aklımı kaçırmış olmalıydım. Bir bağlantı bulmuştum en azından döngüde, bununla teorimi destekleye bilirdim. Biraz araştırma ve birkaç tozlanmış bilgi ile kollarımı sıvayıp son hız ilerlemeye başladım ancak işler gittikçe zorlaşmaya başlamıştı. Sanki sonu yokmuş gibi gelmeye başlamıştı ancak merakımı bir türlü bastıramıyordum. Oyunda bir üst level'e geçmişçesine devam edip sevgili emektarıma Samanyolu Galaksisini gözlerimin önüne sermesini istedim. Merkezde beyaz bir ışık ve etrafında burkulmuş masa örtüsü zerafeti vardı. Galaksinin bir kenarın da Güneş sistemi olduğunu biliyordum ancak buruk zerafeti dikkatli gözler ile incelediğimde 2 adet asıl dalga görüyordum bir yanımda sorgularcasına peki bu beyaz ışığın tek tarafında güneş sistemi varsa neden 2 dalga var, neden yalpalamıyor yada nasıl bu kadar kusursuz dönebiliyordu. Tabiki bir kaç matematik ve teknik bilgimi göz önünde bulundurarak bunun saçma olucağı ancak beyaz ışığın tam arkasında bir Güneş sistemi daha varsa bunun mümkün olabileceğine karar verdim. Bu arada bu beyaz ışığı kocaman bir teori ortaya koyarken hoş bir sözcük olmayacağına karar vererek bundan sonra onu "Ak delik" olarak adlandırmaya karar verdim.

Samanyolu

  Peki sevgili dostlarım her şey bu kadar tekrar içindeyken sizce kocaman evrende sadece ve sadece birtanecik galaksinin olması sizce de çok saçma değil mi?

Galaksiler

Tabi ki saçma olurdu birden fazla galaksi olmalı ki kara delikler oluşabilmeliydi. Kara deliklerden söz açılmışken muhteşem "Menemen Teorimize" göre kara delikler 2 galaksinin birbirine fazla yaklaşarak temas etmesi sonucu oluşan tahliye yollarıdır. Misalen düşünün dostlarım biliyorum bu dönemde ne kadar zor bir erdem olduğunu ama olsun siz zorlayın kendinizi. Mutfaktaki tüpümüz Samanyolu galaksisi tüpün ağzınada bir balon Mahmut Galaksisi geçirdiğinizi hayal edin. Tüpün vanasını açtığınızda ne olur tüpün içindeki gazın yoğunluğu balonun içindeki gazın yoğunluğundan daha fazla olduğu için hunharca tüpün içindeki gaz balonun içine dolmaya çalışacaktır taki vana kapatılana denk. Menemen teorisine göre vananın açılışından, kapanışana kadar oluşan olay tam bir kara delik maddesine örnek olabilecek niteliktedir. Kara delik olayımızı da anlattığımıza göre tekrar galaksilerimize. Neden 1 tane yada 2 tane olsunki neden oların merkezinde bi çekim kuvetti ve etrafında dönen galaksiler olmasın ki ? Ben engelleyici hiç bir neden göremiyorum.

Galaksiler Sistemi

vb.

vb.

vb.

vb.

   Saatler sonra gözlerim yorgunluktan bitkin bir halde anladım ki evrende herşey kendini tekrar ediyor. Peki herşey tekrar ediyorken evrenin sonu nasıl olabilir ki ? Yavaş yavaş anlıyordum araştırmamın ilk saatlerinde gözlerim camdan dışarıyı süzerken manzarımın 500 600 metresine kadar görebiliyordum. Anladım ki dürbünsüz bir şekilde benim evrenimin sonu 500 bilemedin 600 metreydi.

  Artık son sözlerime geçerken sevgili dostlarım parmağım sürşmüş ola ise af ola. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere bol boş düşünceler.